İşçiye ödenecek ücret, asgari ücretin altında olamayacağı için asgari ücretle çalışan işçilerin ücret artışları konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Her yıl asgari ücrete yapılan zam ile birlikte asgari ücret ile çalışan işçilerin aldıkları maaş miktarı artmaktadır. Ancak asgari ücretin üzerinde bir ücret ile çalışan işçiler bakımından ücret zammı konusu tartışma konusu olabilmektedir. Özellikle, son yıllardaki gibi yüksek enflasyon dönemlerinde ücrete üst üste birkaç yıl zam yapılmaması işe girerken ortalama düzeyde olan ücreti bir süre sonra asgari ücret seviyesine düşürebilmektedir.

Toplu iş sözleşmesi uygulanan sendikalı işyerlerinde de ücret zammı konusunda bir problem yaşanmamakta ve yapılacak zamlar önceden belirlenmektedir. Bunun haricinde bireysel iş sözleşmesinde ücret artışının her yıl nasıl yapılacağına dair hüküm bulunanlar açısından da ücret artışı konusunda bir sorun bulunmamaktadır. Nitekim iş sözleşmesinde yazan şekilde ücret zammı uygulanmak zorundadır.

İş sözleşmesinde ücret zammına dair hüküm bulunmayanlar veya yazılı bir iş sözleşmesi imzalamamış olan işçiler ise ancak eşitlik ilkesine aykırılık gerekçesiyle hak iddia edebilecektir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2016/9-1913 Esas 2017/450 Karar sayılı içtihadında, işverence tüm çalışanlara ücret artışı yapıldığı halde kendisine zam yapılmadığı iddiasıyla bir işçinin açtığı davada, Anayasa’nın 10 ve 55. maddeleri ile İş Kanunu’nun “Eşit davranma ilkesi” başlıklı 5. maddesi bağlamında karar verilmiştir.

Genel Kurul kararında, İş Kanunu’nun söz konusu maddesinin iş hukuku bakımından işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklediği vurgulanmıştır. Bu bakımdan işverenin yönetim hakkının sınırlandırılmış olduğu, başka bir ifadeyle işverenin ayrım yapma yasağının işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasakladığı kaydedilen kararda, bununla birlikte eşit davranma borcunun tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmediği ifade edilmiştir.

Bunun yanı sıra Yargıtay, ücret zammıyla ilgili anlaşmazlıklarda iş sözleşmesi veya bireysel sözleşme hükümleri ile işyeri uygulaması haline gelen ücret zammı politikasına bakmaktadır. Ücret zammı işyeri uygulaması haline gelmişse bu durumda da işçiler zam talep edebileceklerdir.

Netice itibariyle bir işçinin diğer çalışanlarla aynı işi yapmasına rağmen tüm işçilere zam yapılırken kendisine hiçbir gerekçe gösterilmeden zam yapılmayan ya da daha az zam yapılan işçi, işverenin eşit işlem ilkesini ihlal ettiği ve iş yerinde ayrımcılık yasağının ihlali olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilme ve kıdem tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Böyle bir durumda ayrıca, İş Kanununun 5. maddesinde yer alan ayrımcılık tazminatı ödenmesi de talep edilebilir.

Comments are closed